Notice: Undefined index: url in /home/ebilgiler/domains/enteresanbilgiler.com.tr/public_html/_phpfastcache.php on line 22

Notice: Use of undefined constant amp_dizin - assumed 'amp_dizin' in /home/ebilgiler/domains/enteresanbilgiler.com.tr/public_html/amp/init.php on line 39

Notice: Use of undefined constant amp_blocks_dizin - assumed 'amp_blocks_dizin' in /home/ebilgiler/domains/enteresanbilgiler.com.tr/public_html/amp/init.php on line 40
Hiç Uyumadığı İddia Edilen İnsanlar Nasıl Hayatta Kaldılar?
Enteresan Bilgiler

Hiç Uyumadığı İddia Edilen İnsanlar Nasıl Hayatta Kaldılar?

Yaşam

Uykunun insanlar da dahil olmak üzere birçok hayvan türü için vazgeçilmez olduğu ve uyumama diye bir şeyin vücudumuz için kabul edilemez olduğu. İyi ama, bu durumda bu "50 yıl boyunca hiç uyumadı" ya da "doğduğundan beri uyumadı" falan gibi haberler nasıl mümkün oluyor?

Uyku Durumu Yanılgısı: Hiç Uyumadığı İddia Edilen İnsanlar Nasıl Hayatta Kaldılar?

Kısaca cevap verelim: Mümkün olamıyor. Çünkü gerçek değiller. Bazı okurlarımız bu gibi haberlerden yola çıkarak "Hiç uyumazsak hangi hastalıklara yakalabiliriz?" gibi sorular soruyorlar. Hiç uyumayacak olursanız yakalanacağız hastalığın adı "ölüm"dür.

Şaka bir yana, hiç uyumadığı iddia edilen insanların başında Amerikalı Al Herpin gelmektedir. 1862-1947 yılları arasında yaşamış olan Herpin'in, çok nadir bir uykusuzluk (insomni) hastalığına yakalandığı ve bu nedenle hiç uyumadığı iddia edilmektedir. İnternet üzerinde "efsaneleşen" ve uyumayı sevmeyenlerin idolleri arasında bulunan Herpin'in gerçekten hiç uyumadığına dair herhangi bir bilimsel bulgu bulunmamaktadır. Buna rağmen Herpin'in "Hiç Uyumayan Adam" unvanını dünya çapında koruyor olması, "hiç uyumama" durumunun geçersizliğini anlamak için güzel bir başlangıçtır. Bu tip insanlara, yakalandığı bir ateşli hastalık sonrasında 43 yıldır hiç uyumamış olan Vietnamlı Thái Ngọc veya ülkemizden, yukarıda fotoğrafını görebileceğiniz, 55 yıldır hiç uyumadığını iddia eden Eskişehirli Mehmet İnanç örnek gösterilebilir.

Elbette ki, bilimsel gerçeklerden bir nebze haberdarsanız tahmin edebileceğiniz gibi bu insanların tümünün iddiaları hatalıdır. Kimi, açık bir şekilde yalan söylüyor da olabilir elbette; ancak iddialarında samimi olsalar bile hiç uyumamaları bilimsel olarak mümkün değildir.

Bu kişilerin sahip olduğu hastalığın adı Öznel Tümden İnsomni'dir (Subjective Total Insomnia). Bu hastalık, bir çeşit Uyku Durumu Yanılgısı'dır (Sleep State Misperception). Uluslararası Uyku Bozuklukları Sınıflandırması'nca da tanınan bu hastalığa sahip insanlar, uyku haliyle uyanıklık halini birbirine karıştırırlar. Bir diğer deyişle, uyukluyor olsalar bile uyanık olduklarını sanarlar. Ancak bu "Hmm, uyukladım sandım ama emin de değilim aslında uyudum mu uyumadım mı?" gibi bir kafa karışıklığından ibaret değildir. Uyukluyor olmalarına rağmen ciddi anlamda uyanık olduklarını sanmalarındandır.  Vücut, birkaç gün uykusuzluğun üzerine ciddi anlamda yorgunluk ve bitkinlik hissedecektir. Kişi, çeşitli yöntemlerle kendisini uyumamaya zorlasa bile beyin kendisini kapatmaya ve uyku haline geçmeye çalışacaktır. Eğer ki halen uykuya geçilmiyorsa, "mikrouyku" adı da verilen, kişinin uyukladığının farkına varamadığı uyuklama dönemleri yaşanır. Eğer ki bir hastada Uyku Durumu Yanılgısı varsa, bu mikrouykuları fark etmesi çok daha zor olacaktır. Gerçekten de, tarihsel olarak hiç uyumadığı iddia edilen Al Herpin'in açıklamaları bu duruma işaret etmektedir:

"Uzun ve yorucu bir günden sonra sallanan sandalyeme oturup gün batımına kadar gazete okurum. Sonraysa işe dönerim."

Sallanan bir sandalye ile gazete, uyku için harika bir bileşendir. Ancak birey, uyku halini algılamakta güçlük çektiği için, bu uyuklamaların farkında olmayabilir. Kısa süreli ancak çok sayıda uyku (polifazik uyku), vücut için fazlasıyla yeterli olmakla kalmayıp, tarihsel olarak üne sahip bazı kişiler tarafından uzmanca kullanılarak günlük verimliliği artıran bir araca dönüştürülmüş bir yöntemdir de! Ancak eğer ki insomni gibi bir hastalığınız yoksa, polifazik uyku düzenine alışmanız oldukça zor olacaktır. Bu hastalık ise, gerek farkındalığı düşürmek yoluyla, gerekse de insomni dolayısıyla uyku düzeni üzerine etki ederek polifazik (çok fazlı) uykuyu mümkün kılmaktadır. Milliyet Gazetesi'nin aktardığı üzere, nöroloji uzmanı Prof. Dr. Gazi Özdemir şöyle söylemektedir:

"Bir kişi uzun süredir uyumuyorum dese bile mutlaka gözü açıkken de uyur. O onun farkında değildir. İnsanların yüzde 99’un üzerindekiler gözü kapalı uyurlar. Bazı insanlar da gözü açık uyurlar. 60 yaşından sonra insanların normal 7-8 saatlik uyku ihtiyacı daralmaya başlar. Daha az yoruldukları, daha az enerji harcadıkları için, daha az elektrik sarf ettiklerinden şarj ihtiyacı azalıyor. O kişi 7-8 saat uyuması gerekirken 2-3 saat uyumaya başlar. 60 yaşından sonra kişiler az uyumaya başladıklarında kendisini ’ben uyumuyorum’ diye etrafında tanımlamaya başlar. Daha az uykuyu eskisi ile kıyaslıyor. Uykusuz kaldığını düşünüyor. Bazı insanlar kısa süreliğine uykuya daldıklarını hissederler. Ancak bu sürenin farkında değillerdir. Gün içerisindeki bu kısa süreli uykuya dalmaları ve fazla bir enerji de harcamadıklarından dolayı gece uyumasına ihtiyaç bırakmayabilir.Kişinin bilinci yerinde, herhangi bir psikolojik rahatsızlığı yok ve hiç uyumadığını da söylüyorsa o kişinin gündüz otururken gözleri açık uykuya dalma halleri mevcut olabilir. Onun şikayeti gece uyumamaktır. Gündüz kestiriyordur. Gün içerisinde 5’er 10’ar dakika dalmalar uykusuzluğunu gideriyor olabilir."

Bu tip uyuyamama problemlerine neden olan bir diğer hastalığın tanımlanmış olması ve bu hastalığın etkileri, söz konusu analizi daha da doğrulamaktadır. Ölümcül Ailesel İnsomni (Fatal Familial Insomnia) denen bir priyon hastalığına sahip ailelerin bireyleri hiçbir şekilde uykuya dalamamaktadır. Bu kişilerde bulunan PrPC isimli bir mutason dolayısıyla kalıtsal olmayan biçimde oluşan bu hastalık, giderek kötüleşen insomniye (uykusuzluğa) neden olmaktadır. Ancak bu hastalığa sahip kişiler, gerçekten hiç uyuyamadıkları için kısa sürede halüsinasyonlar, deliryum ve bunama gibi kafa karışıklığı durumlarıyla kendini gösteren sinirsel hastalıklara yakalanmaktadırlar. Tüm dünyada sadece 40 aile ve 100 kişide görülen bu hastalık, genellikle 50 yaş civarında başlar (ancak başlangıç 18-60 yaş arasında değişmektedir) ve 7-36 ay arasında değişen bir süre içerisinde hastayı uykusuzluk nedeniyle öldürür.

Dolayısıyla, eğer ki uyumadığı için kendini havalı gören veya hiç uyumadığını iddia eden kişilerle karşılaşacak olursanız, çok büyük ihtimalle yalan söylediklerini veya yalan söylediklerinin farkında olmadıklarını düşünmenizde herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Bu kişilerin en kısa sürede tedavi altına alınması ve uyku düzenleriyle ilgili problemlerin çözümünün aranması gerekmektedir.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.